OD
DÜŞTÜ YÜREĞİME
26 Şubat 1992’de tarihe
kara bir leke düştü.
Can Karabağ, yan
Karabağ, uyan Karabağ!
Figan bize; karanlık
yüze; fırsat, zalime düştü.
Hocalı’da yatar koyun
koyuna buruk bakışlı kuzular.
Kimisi henüz yemyeşil
bir fidan dalıydı, kopardılar.
İncecik bedenine paslı bir hançer sapladılar.
Hey Hocalı, öz
kardeşim, öz yurdum, ana kucağım!
Kana susamış zalimler,
seni yalnız mı sandılar?
Şimdi Hocalı’da kanamış
güller açar her seherde.
Rüzgâr yanık bir layla söyler kendi dilince.
Fidanlar, koca
çınarlar, eli kınalı kızlar uykuda.
Kısılmış sesleri, silik
akisleri kalmış bulanık suda.
Kalk Hocalı, bak
Hocalı, Aras gibi deli deli ak.
Zalime inat, zulmün ekşimiş
suratına acı acı bak.
Yüreğim yangın yeri
şimdi, bilmem bu acı diner mi?
Soysuz köpeği gören
kurt, hiç korkudan siner mi?
Dik dur Hocalı! Katil soysuzlar
utansın ininde.
Belki böylece diner
ruhumu saran kinim de
Odlar yurduna düşen
ateş, yakar tunçtan yüreğimi.
Yüreğim dar sana,
yüreğim kor, yüreğim yar sana şimdi.
Paslanmış kilidi
kırsana, köhne karanlığı yarsana şimdi.
Murat AYBİRDİ
Yorumlar
Yorum Gönder